Pandemi döneminde evlerimiz hem evimizi paylaştığımız kişilerle zaman geçirdiğimiz, hem dinlendiğimiz hem de çalıştığımız adreslere dönüştü. Bu adresler pandemi öncesi bir “rahatlama” alanı iken yaşanan ani dönüşümle birlikte, rahatlama alanlarımız ofis olarak kullanılmaya başlandı. Dışarıya ancak zaruri ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için çıktığımız bu günlerde, derin bir nefes alabilmek ve zihnimizi boşaltmak için yeşil alan özlemi duyuyoruz. Oysaki sağlıklı bir ortamda yaşayabilmek ve verimli şekilde çalışabilmek için yeşil alanlarla temasta kalmalı; taze ve besleyici gıda tüketmeliyiz.
Beslenmek gibi temel ihtiyacımızı karşılayabilmek için pazardan, marketten ya da farklı kanallardan gıdalar alıyoruz. “Tüketici” konumumuz gereği, aldığımız ürünlerin hikayesini bilmiyor, bu alış verişin doğadaki ve vücudumuzdaki etkilerini öğrenemiyoruz.
Peki, sadece “tüketici” olmak istemiyorsak neler yapabiliriz?
Bu eğitimde kendi yetiştirdiğimiz gıdaların besleyiciliği üzerine düşünüyor; sürdürülebilirlik için organik beslenmenin önemini tartışıyoruz.
Balkon Bahçeciliği Eğitiminde, balkonda kolaylıkla yetiştirilebilen besinleri görerek kendimizin yetiştirdiği besinlerin neden daha besleyici olduğu hakkında bilgi ediniyoruz.
Eğitimin içinde yer alan atölye ile çalışma masası üzerinde kolaylıkla yetişen bitkilerin dikimini birlikte gerçekleştiriyoruz!
Alt Amaçlar:
- Kendi yetiştirdiğimiz ürünlerin daha besleyici olduğu hakkında farkındalık sağlanması
- Kolayca yetişebilen sebzeler hakkında bilgilenilmesi
- Sınırlı alanlarda yapılabilecek üretim faaliyetlerinin keşfedilmesi